EŞ’ARÎ KELÂMINDA TEKLÎF-İ MÂ LÂ YUTÂK VE DİĞER KELÂM EKOLLERİYLE MUKAYESESİ / Taklīf Mā Lā Yutāq in Ash'arite Theology and Its Comparison with Other Theological Schools
Öz
İslâm’ın yayılmasıyla birlikte yeni kültürlerle karşılaşma, siyasi olaylar, Müslümanların kendi arasında olan savaşları ve çözülemeyen birçok konu neticesinde ortaya çıkan kelâmî problemlere çözüm arayışı Mu‘tezile, Eş’arî ve Mâtürîdî kelâm mezheplerinin ortaya çıkışındaki temel unsurları oluşturmuştur. Makale konusu olan “teklîf-i mâ lâ yutâk” yani güç yetmeyen işle kulun mükellef tutulup tutulmayacağı mevzusu birçok mezhep tarafından tartışılmış olup bu konuda izahlarda yapılmıştır. Eş’arîler, Allah’ın kudretine istinaden insanların Allah’ın yaptıklarını kısıtlama imkânının olamayacağını, O’nun mülkünde dilediği gibi hareket edebileceğini, Allah’ın dilerse her şeyi yapabileceğini Allah’ın kulunu güç yetiremeyeceği şeyle mükellef tutabileceğini savunurken Mâtürîdîler ilahi fiillerde bir hikmet ve maslahatın olduğunu bu sebepten ötürü insanların güç yetmeyen işle mükellef tutulamayacağını kabul etmişlerdir. Mu‘tezile ise konuya kendilerinin beş temel esasından biri olan adalet anlayışıyla ve temel doktrini olan akılcı yaklaşımla bakarak güç yetmeyen işle teklifin Allah’ın adaletine ters düşeceğinden ve aklen de bunun mümkünâtının olamayacağından hareketle kabul etmemiştir. Bu makalede “teklîf-i mâ lâ yutâk” konusuna başta Eş’arî olmak üzere Mâtürîdî ve Mu‘tezile mezheplerinin görüşleri de ele alınarak mukayeseli bir şekilde izah edilmeye çalışılmıştır.
*****
With the spread of Islam, the encounter with new cultures, political events, wars among Muslims, and the search for solutions to the theological problems that arose as a result of many unresolved issues constituted the basic elements in the emergence of Mu'tazilite, Ash'arite, and Māturīdī theological sects. The subject of this article, "taklīf mā lā yutāq", that is, whether the servant should be held liable for what he is incapable of doing, has been discussed by many sects and explanations have been made on this subject. While the Ash'arites argued that people cannot restrict what God does based on God's power, that He can act as He wishes in His property, that God can do anything if He wishes, and that God can hold His servant responsible for what He cannot afford, the Māturīdīs accepted that there is wisdom and beneficence in divine actions. For this reason, people cannot be held responsible for what they cannot afford. The Mu'tazilites, on the other hand, looked at the issue with their understanding of justice, which is one of their five pillars, and with a rationalist approach, which is their basic doctrine, and rejected the proposition of incapable work because it would be contrary to God's justice and because it is not rationally possible. In this article, the issue of "taklīf mā lā yutāq" has been tried to be explained comparatively by considering the views of Ash'arī, Māturīdī and Mu'tazilite sects.
Anahtar Kelimeler
Tam Metin:
PDFRefback'ler
- Şu halde refbacks yoktur.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.
______________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________<br
ISSN: 2667-5501 (Online)
© Entelekya Mantık-Metafizik Okulu